EMC FLASH Teknolojileri

Hızlı gelişen teknoloji, değişen ihtiyaçlar, dataların büyümesi gibi nedenlerden dolayı, datalara her zaman hızlı erişme gereksinimi ortaya çıkarmıştır. Storage üreticileri bu gereksinim karşısında daha hızlı erişim süresi sunmak için flash teknolojilerini kullandığı ürünler çıkarmıştır.  EMC’nin flash teknolojisini 3 kategoriye ayırmış olup, bunlar Server Flash, Hybrid Array ve All Flash Array’dir.

SERVER FLASH

ScaleIO ve XtremSF ürünleri ile sunucu üzerinde Flash teknolojisini kullanarak ölçeklenebilirlik, esneklik ve yüksek performans ve düşük erişim süreleri sağlar.

.

ScaleIO, sunucular üzerinde bulunan mevcut diskler ile block tabanlı  ve yazılım tanımlı direct attach olarak bağlanmış yüksek performansta veri depolama çözümü sunar. Yüksek performans sağlamasındaki başlıca sebep binlerce sunucu üzerindeki diskleri paralel bir mimari ile çalıştırmasına dayanmaktadır.

 .

XtremSF, sunucu üzerine takılan PCI e Flash Card ile yüksek performans ve çok düşük erişim süreleri sunar. Rack sunucular üzerine takılabilen, 350GB’dan başlayıp 2.2 TB’a çıkan MLC modelleri ile 350GB ve 700GB olan SLC modelleri bulunmaktadır.

HYBRID FLASH ARRAY

VNXe, VNX, VMAX, Isilon üzerinde hdd ve flash diskler birlikte kullanılarak daha az maliyetli yüksek performanslı ve yüksek kapasiteli veri depolama alanları elde edilebilir. Sık sık erişilen verileri ucuz maliyetli yavaş disklerden, daha hızlı flash disklere otomatik olarak taşıyarak  ihtiyaç olan hızda veriye ulaşılmasını sağlar. SLC ve eMLC SSD diskler ile birlikte veri katmanlandırması ve cachleme teknolojisi kullanarak performans elde edilir.

VNXe

VNX

VMAX

Isilon

ALL FLASH ARRAY

All Flash Array’ler full flash disklerden oluşan ve bu nedenle işletim sistemlerinin de bu performansa göre tasarlanmış olması gereken yüksek perfromanslı veri depolama üniteleridir. EMC’nin  XtremIO ve VNX-F olmak üzere All Flash Array kategorisinde 2 adet ürünü bulunmaktadır.

.

XtremIO

Full Flash Array pazarına sonradan giren ve “GartnerLeader” pozisyonunda yerine alan bir üründür. Yapısı gereği scale-out büyüyebilen, veri koruması ve gelişmiş servis özellikleri ile yüksek performans sunar. Tekilleştirme, sıkıştırma, şifreleme farklı mimarisi ile uzun ömürlü SSD disk kullanımı sağlamaktadır.

XtremIO tek model olup Brick dediğimiz üniteler sayesinde daha fazla kapasite ve performansa çıkabiliyor.  EMC Ekosisteminde bulunan Vipr SRM, VPLEX, Recoverpoint, Vipr, VSPEX, VBLOCK, Vmware Vaai ve Vmware VSI ile entegre olabilmektedir. XtremIO %99 doluluk oranında bile ilk günkü performansını sürdürebilmektedir.

VNX-F

EMC’nin All Flash Array olarak diğer bir ürünü olan VNX-F düşük maliyetli yüksek performans sağlayan full SSD disklerden oluşur. EMC MCx teknolojisi ile yüksek performans ile birlikte gelişmiş özellikler sunar. VNX-F5000 ve VNX-F7000 olarak iki model ile maximum 216 TB raw kapasite sunabilmektedir.

EMC flash teknolojilerinde görüldüğü gibi bir çok ürün bulunmaktadır. Bunlar farklı ihtiyaçlara göre adreslenip en uygun çözüm olarak kullanılabilmektedir.

.

.

VSPEX Blue ve ilk konfigürasyon

Daha önce teknolojik olarak anlatmış olduğum Hiper-Bütünleşik Alt Yapı konseptinde EMC ürünü olan VSPEX Blue’dan bahsedeceğim. EMC VSPEX Blue, EMC’nin bir donanım içerisinde (2 U boyutunda) 4 adet sunucu bulundurur. Her bir donanıma appliance, her bir sunucuya’da node adını verir. Bir cluster üzerinde şuanki limitlere göre 16 node olarak büyüyebilmektedir.

.

Her bir node üzerinde 1 x 400GB eMLC 2.5″ SAS SSD , 3 x 1.2TB 10K 2.5″ SAS HDD bulunmaktadır. Node’lar üzerinde bulunan diskler ile Vmware VSAN yazılımı tarafından veri depolama alanı oluşturulmaktadır. Appliance başına net kullanılabilecek alan 6,5 TB’dır Her bir node üzerinde ayrıca Esxi image için 1 x 32GB SLC SATADOM  disk bulunmaktadır. Node’lar üzerinde 2 adet Intel Xeon E5-2620 V2 (12 cores, 2.1 GHz)  işlemci ile 128 GB/192 GB memory bulunmaktadır. Ayrıca 2 x 10GbE Intel Niantic SFP+ or 10GBASE-T  1 GbE for management modülleri bulunmaktadır. Donanım tarafında söyleceklerim bu kadar. Birazda yazılım konularından bahsetmek istiyorum .

.

EMC VSPEX Blue manager yazılımı ile tüm donanım ortamının yönetilmesi, destek taleplerinin online olarak takip edilmesi, EMC online software market üzerinden yazılımların hızlıca alınması VSPEX Blue Manager ile  yapılmaktadır. VSPEX Blue üzerindeki sanal platformların yönetilmesi için Vmware EVO:Rail kullanılmaktadır. Yeni bir sunucu oluşturma, network ve datastore’ların yönetilmesi, performans ve kapasite analizlerin kontrol edilmesi EVO:Rail ile yapılmaktadır.

 .

 VSPEX Blue ile birlikte EMC Recoverpoint for VM ve EMC Cloudarray yazılımları kullanılabilecektir. Bunların haricinde VSPEX Blue Market üzerinde yeni gelecek yazılımlar kullanılabilecektir.

 .

Gelelim can alıcı nokta olan bu sistemin support konusuna. Bu konuda EMC’nin tüm donanımlarında desteklemiş olduğu ESRS yazılımı ile birlikte tüm sistemi izleyip gerektiği zaman uzaktan destek olabiliyor.

Yazının bundan sonraki kısmında VSPEX Blue ürününü ilk aldığımız zaman yapacağımız konfigürasyon ile ilgili bilgi vereceğim. Biraz resim ağılıklı olacaktır.

Bütünleşik ve Hiper-Bütünleşik alt yapı sistemleri

Şirketlerin alt yapı sistemlerini kurmak zahmetli ve zaman alan bir süreçtir. Birbirleri ile entegre olması gereken veri depolama sistemleri, sunucu sistemleri, ağ sistemleri, sanallaştırma sistemleri, yedekleme/replikasyon sistemleri ve bunların yönetilmesini sağlayan yazılımlardan oluşur. Bu bileşenlerin her biri kendi yönetim yazılımları ile yönetilir ve her bir donanım farklı markalardan oluşabilir. Hatta büyük firmalarda söz konusu her bileşen farklı birimler tarafından yönetilir. Durum böyle olduğu zaman karmaşık alt yapı sistemleri ortaya çıkıyor ve performans sıkıntıları, yönetim zorlukları, hizmet sürelerinin kalitesizliği, operasyonel maliyetlerin artmasına neden oluyor.

Bazı üretici firmalar bu durum karşısında Bütünleşik Alt Yapı Sistemi (Converged Infrastructure) konseptinde ürünler çıkarttılar.(VCE, Cisco-Netapp, IBM, HP, HDS, Oracle). Her üreticinin ürünleri ile ilgili kendi vizyonunda sunmuş oldukları avantajlar bulunuyor. Üreticilerin sunmuş oldukları alt yapı bileşenlerin (storage, network, server, virtualization, management, backup and replication) ortak bir yerden kolayca yönetilmesi, beklenen performansları sürekli sağlaması, hızlı temin süresi ve sorunlara tek bir noktadan müdahale etmesi gibi avantajlar sunmaktadır.

Avantajlar konusunda örneklerle ve karşılaştırmaları ile daha fazla detay vermek istiyorum.

Şimdi bir BT yöneticisiniz ve bir alt yapı sistemi kuracaksınız. Burada ilk önce alacağınız donanımlara karar veriyorsunuz ve bu donanımlarda tercih edeceğiniz markaları belirliyorsunuz. Bu donanımlar tek bir marka olabileceği gibi farklı markalardan seçtiğiniz donanımlar da olabiliyor. Sonrasında bu markalardan ihtiyaç duyduğunuz özellikler ve performans doğrultusunda ilgili bileşen modellerine karar verip, siparişlerinizi veriyorsunuz. Artık önünüzde tüm bileşenlerin gelmesi, bunların montajı, kurulması ve devreye alınıp yönetilebilmesi kalıyor. Her bileşen kurulumu kendi uzmanlığında olan kişiler tarafından sadece kendi alanı doğrultusunda kurulum adımlarına göre kuruluyor. Bu durum daha sonra performans sorunlarına veya hatalı konfigürasyon gibi durumlarla karşılaşmaya neden olabiliyor. Sonunda geç de olsa planladığımız sistemi kurmuş oluyorsunuz. Artık bu sistemi yönetmek ve ilk gün kurduğunuz performansta devam ettirmek kalıyor.

Kurmuş olduğunuz sistemleri kendi yönetim yazılımları ile yönettiğiniz zaman karmaşık bir yönetim ortamınız oluyor ve bu durum zaman zaman kontrol altından çıkarak artık verilen uyarıları ve raporları gözden kaçırma durumuna kadar gidebiliyor. Bu da sistemde performans kaybı yaşatacağı gibi aniden oluşacak problemlerle karşılaşmanıza sebep olabiliyor. Yaşadığınız bir performans kaybı veya yazılımsal bir hata da alacağınız destek bazen sizi çileden çıkartabiliyor. Bunu bir örnek ile açıklamak isterim.

Kurmuş olduğunuz sanallaştırma platformunda bir kaç sanal sunucunuzda ciddi bir performans sıkıntısı yaşıyorsunuz. Bu durumda ilk olarak sanallaştırma yazılımı firmasına kayıt açıyorsunuz ve sorunu anlatıyorsunuz. Herkesin bildiği log almalar göndermeler, bunların incelenmesi ve geçen günler sonrasında size bu sorunun kendilerinden olmadığı bildirilebiliyor ve öneri olarak veri depolama tarafında sorun olabileceğini söyleyip kayıtı kapatabiliyorlar. Sonra siz veri depolama cihazı ile ilgili kayıt açıyorsunuz ve durumu anlatıyorsunuz. Aynı süreçleri bu üretici ile yaşadığınızın farkına varıyorsunuz ve çözülmeyen sorunla baş başa kalıyorsunuz.

Bütünleşik alt yapı sistemlerinde üreticiler, sizinle ihtiyaçlarınız hakkında konuştuktan sonra analizler yapıp ihtiyacınız olan ürün modelini belirler ve proje süreçleri başlar. Mevcut sistemleriniz ve alacak olduğunuz bütünleşik alt yapı sistemi ile ilgili tüm detaylı sistem tasarımı (ip adresleri, sunucu isimleri disk grupları, vlan ayarları vs..) yapılır ve bu doğrultuda almış olduğunuz sistem üretici fabrikasında hazırlanır, test edilir ve size gönderilir. Size gelen sistem düğmesine basıldığında çalışacak bir haldedir. Birkaç günlük bir çalışma ile mevcut sisteminizle entegrasyon sonrası sisteminiz çalışmaya hazır hale geliyor. Buraya kadar size sunulanlar; hızlı sipariş, fabrikada üretim, birbirleri ile uyumlu çalışan donanımlar, tüm dizaynın yetkin kişiler tarafından best practice’lere göre yapılması, kolay ve tek bir yazılımdan yapılmasıdır.

Peki bundan sonrasında ne olacak? Size ilk gün sunulan performans, sonraki zamanlarda da sunulacak mıdır? Bir sorun ile karşılaştığınız zaman problemi üretici firmaya bildireceksiniz. Burada sorunu yaşadığınız ürün olarak Bütünleşik Alt Yapı sistemi(Converged Infrastructure System) olarak belirttiğiniz için bu sistemin her katmanındaki problemle ilgilenecektir. Böylelikle problem müşteriye yansımadan üretici tarafından çözülerek giderilmiş olacaktır.

2010 yılından sonra Bütünleşik Alt Yapı sistemleri kullanılmaya başlanmış olup günümüzden her üreticinin bir çok sayıda referansı bulunmaktadır. Bir de son zamanlarda duymaya başlamış olduğumuz Hiper-Bütünleşik Alt Yapı sistemleri(Hyper-Converged Infrastructure) konuşulmaya başlandı. Şimdi bu teknoloji hakkında kısaca bildiklerimi anlatmaya çalışacağım.

Bütünleşik alt yapı sistemlerinde bahsetmiş olduğum, sunucu, depolama sistemi, ağ sistemi, yönetim yazılımları, yedekleme ve replikasyon sistemlerinin özel bir donanım üzerinde yazılım tabanlı çözümlerle oluşturulup tek bir noktadan yönetilmesi ile oluşan sistem Hiper Bütünleşik Alt Yapı (Hyper-Converged Infrastructure) sistemidir. Ülkemizde başlıca kullanılan ürünler, EMC VSPEX Blue, HP Converged System 200 Nutanix, Simplivity, Vmware Evo:Rail gibi ürünler olup gün geçtikçe sayıları artmaktadır.

Hiper-Bütünleşik Alt Yapı sistemlerinde kullanılan donanımlar dış görünüşünde bir sunucu donanımı gibidir. Bu donanım üzerinde 4 adet sunucu bulunmaktadır. Bu sunucular bildiğimiz sunucuların küçültülmüş halidir ve normal sunucu işlevlerinin hepsini yapmaktadır. Bu donanımlar üst üste konularak aynı cluster içerisinde büyütülerek tek bir platform gibi yönetilebilirler.

Donanımların sunucu özelliklerini bu şekilde peki bu sistemlerde veri depolama kısmını nasıl olacak. Her sunucunun üzerinde disk mi olacak? Her sunucu kendi disklerini mi kullanacak? Nasıl performans alınacak? Nasıl veri koruması olacak gibi sorular aklımaza geliyor.

Evet herbir sunucu üzerinde diskler bulunmaktadır. Fakat bu diskleri sadece kendileri değil cluster içerisinde bulunan tüm sunucular tek bir kaynak olarak kullanabilmektedir. İşte burada ortaya “Yazılım Tanımlı Veri Depolama Sistemi” (Software Defined Storage) çıkmaktadır. Her üretici kendi veri depolama yazılımı ile hem performans hem veri koruma sistemini sağlamaktadır.

Donanım üzerinde bulunan sunucularda bulunan ağ kartları ile birlikte Hiper Bütünleşik Alt Yapı sistemlerinin ağ ihtiyaçları sağlanabilmektedir. Bu şekilde bir alt yapı sisteminde ihtiyaç olan donanımlar sağlanmıştır. Sırada bu sistemlerin kolay yönetilebilmesi için gereken yazılım kısmı kalmıştır. İşte burada üreticileri farklılaştıran durumlar ortaya çıkmaktadır. Her üretici kendi yazılımı ve sunduğu avantajları ile müşterilerine katma değer sunmaktadır.

Hiper-Bütünleşik Alt Yapı sistemleri daha az donanım kullanılmasından ve yazılım tanımlı olmasından dolayı, daha kolay yönetilebilir, kolay bir şekilde büyütülebilir ve büyüdükçe sistemin performansı da aynı oranda artabilmektedir.

Bütünleşik ve Hiper Bütünleşik Alt Yapı sistemleri hakkında bilgi vermeye çalıştım. Daha sonra üretici odaklı ürünler hakkında da bilgiler vereceğim.

Symmetrix Family History

Orion 1 (Kick-Off Symmetrix)

·       1988

·       Single-bay, half-height chassis

·       2 directors with dual Block Mux Channel switches

·       2 SCSI disk drives (384 MB)

·       Max system capacity: 512 MB

Trendyol, altyapısını EMC ve NGN ile güçlendirmeye devam ediyor…

detay için